İçimizden Biri...

İçimizden Biri...

Karavancılık…

                Bir çoğumuzun hayalidir, bir karavan alsam sahilde bir yere gitsem karavanım kitap kahve doğanın sakinliğiyle huzuruyla yaşamak isteriz. Aslında karavan değildir asıl özlemimiz, doğayla iç içe olmak, şehrin gürültüsünden stresinden uzak olmak, kendini dinlemek, kuş sesleriyle uyanmak, içimizi keşfetmektir. Bazılarımız çadırlarıyla bunu yapar bazılarımız ise sakin, doğayla dost otellerde bu hissi yaşamak ister.

Bizim hikayemiz de yaşadığımız pandemi dönemi içinde başladı. Doğayı ne kadar sevsek de çadır kampları gençliğimizde kaldı, bir karavan almaya, doğayla dost tatiller yapmaya karar verdik. Araştırmaya başladık, iki çeşit karavan vardı. Biri motokaravan dediğimiz kendi içinde motoru aracı olan bütünleşik karavanlar, bir diğeri de arabaların arkasına takılarak çekilen çekme karavanlar.

                Motokaravan her ne kadar kolay kullanımlı, kolay manevra kabiliyeti, bütünleşik yapısıyla kolay hareket ve araç motorunun da içinde olmasıyla elektrik, akü vb konularda işi çok kolaylaştırsa da gerek yüksek maliyetleri gerekse de ilave bir araç almanın motorlu taşıtlar vergisi, kasko, bakım gibi dertleri bizi motokaravandan uzaklaştırdı. Motokaravanlar çok güzel düşünülmüş araçlar, bildiğiniz minibüs kamyonet midibüs dediğimiz küçük otobüsler, hatta büyük yolcu otobüslerinden özel projelerle üretilebiliyor veya sadece motokaravan üzerine özelleşmiş firmalardan kendi isteğinize göre ürettirebiliyor, hazır olanları sıfır veya kullanılmış olarak satın alabiliyorsunuz. Motokaravan ruhsatlı bir araç olduğu için sizin üzerinize araç olarak kaydoluyor. Otobüs sınıfında değilse otomobil kullanmaya yeten ehliyetlerle yasal olarak kullanılabiliyor. Tabi yüksek kasalı olması, virajlarda dengesinin bildiğimiz arabalardan farklı olması dolayısıyla kısa bir eğitim almak bana göre şart. İçlerinde bir evden isteyeceğiniz tüm ihtiyaçları barındırıyor bunlar, dilerseniz jeneratör klima gibi ek özellikler dahi ekleyebiliyorsunuz. Hatta kendiniz bir minibüs alarak içine karavan projesi ile dönüşüm yaptırabilirsiniz, bunu yapan birçok firma var, ülkemizde özellikle pandemi süreci sonrası bu işe giren kendini geliştiren firmalar gördüm.  

                Biz ise çekme karavan almayı tercih ettik. Önce aracımın bunu çekip çekemeyeceğini firmaya sordum. Malum yeni bir araç almak veya aracımızı değiştirmek çok daha maliyetli olacaktı. Firmalarla yaptığım görüşmelerde iki tip çekme karavan olduğunu, yasalara göre 750 kg a kadar ağırlığı olan karavanlar ruhsatsız çekme karavan, 750 kg üstü ağırlığa sahip olan karavanların ise ruhsatlı çekme karavan olarak tanımlandığını öğrendim. Arabamın teknik verilerini incelediğimde 750 kg altı karavanları çekmeye gayet müsait olduğunu gördüm. Arkasına çeki demiri montajı yapılması gerekiyordu, bu işi yapan bir firma buldum, montaj işlemini gün içinde hallettiler. Elime verdikleri dosyalar teknik çizimler ve mühendis onaylı projesi ile TSE’den onay belgesi almaya muayene istasyonuna gittim, onay aldım. O onay belgesiyle de verdikleri 1 aylık süre içinde araç muayenesini yaptırdığımız TÜV istasyonlarından aracımın ruhsatına çeki demirini işlettim. Bu yasal kısmı atlarsanız ciddi bir cezası varmış söylemeden geçmek istemedim. Ehliyetinizde ise römork çekebilmek için henüz yasal olarak zorunlu tutmadıkları ama yasalarda olan römork ehliyeti işletmeniz gerekiyor. Bunun için en yakın Marmaris’teki sürücü kursları aracılık yapıyor ve tekrar direksiyon sınavına girerek ehliyetinize römork çekebilir onayını işletiyorsunuz.

Almak istediğimiz karavan tipi netleştikten sonra da önümüze iki seçenek çıktı. Kalabalık bir aile olmamamız sebebiyle küçük ama içinde aradığımız her özelliği barındıran 750 kg altı ruhsat gerektirmeyen yerli bir karavan firmasından karavanımızı aldık. Yaklaşık 2 aylık bir teslim süresinde, söz verdikleri sürede karavanımızı teslim ettiler. Üretim tesisinden karavanımızı teslim aldık ve ilk deneyimimizi teslim aldığımız hafta sonu gerçekleştirdik.

                Çekme karavanlar motokaravanlara göre çok daha fazla bölüm / bölme, hatta odalar içerebiliyor. Özellikle çift dingilli, oldukça uzun ve geniş, neredeyse 1+1 ev konforunda karavanlar var. İngiltere ve Avrupa bölgesi karavancılığın en yaygın olduğu ülkeler. Bu ülkelerden ülkemize ithal edilen ve ev konforunda olan gerçekten göz kamaştırıcı birçok model var. Tabi tamamı sizin ayıracağınız bütçeye ve zevkinize bağlı, bu firmalar özel üretimler dahi gerçekleştirebiliyor zevkinize göre.

                Karavancılıkta her şeyin minimal olması, portatif olması, kolay taşınabilir, katlanabilir, bagaja kolay koyulabilir ve doğa dostu olması olmazsa olmaz konular. Karavanlarda mutfak banyo tuvalet yatak bölümü ve yemek masası koltuk gibi parçalar oluyor. Karavanların elektrik sistemleri 12 volt voltajla çalışıyor. Gerek motokaravanların gerekse de çekme karavanların içinde yaşam aküleri denilen şarj olabilen ve günlük ihtiyaçlarınızı çok rahatlıkla karşılayabilecek, buzdolabınızı dahi akülerinizin gücüne ve sayısına göre 3-4 gün belki 1 hafta çalıştırabilecek aküler bulunuyor. Ek donanımlarla, karavanınızın tavanına yaptıracağınız güneş enerjisi panelleriyle de bunların gündüz şarj olmasını sağlayabiliyorsunuz. Karavanlarda aynı zamanda dışarıdan şehir şebekesinden elektrik alabileceğiniz bir bağlantı kısmı da mevcut, karavanınızı fişe takarsanız içeride şehir şebekesi elektriğini rahatlıkla kullanabiliyor, 12 voltluk akülerle çalıştırmanız imkansız olan su ısıtıcılar, elektrikli ısıtıcılar gibi yüksek akım çeken elektrikli aletlerinizi de kullanabiliyorsunuz. Elektriğin yapısı gereği 12 voltluk akülerle bu tarz yüksek akım çeken ürünleri kullanmak tabi mümkün değil.

Su deposu çözümünü ise çok kolay çözmüşler. Her karavanda bir temiz su deposu var, çeşitli ölçülerde olan bu temiz su deposunu bir musluktan hortum yardımıyla doldurabiliyorsunuz. Bizim karavanımızda 150 litrelik bir depo var koltuk kısmının altına yerleştirilmiş. Su ölçüsünü izleyebildiğiniz bir de kontrol paneli mevcut, suyunuzun azalıp azalmadığına oradan bakabiliyorsunuz. Küçük bir pompa ile de musluğunuzu açtığınızda suyunuz musluktan aynı evdeki gibi akıyor. Mutfağınızda ocağınız, bulaşık yıkamak için uygun ortamınız oluyor. Yer kısıtından dolayı tabi ki evlerinizdeki kadar geniş ortamlar beklemeyin ama karavancılığın ruhu ve yaklaşımı zaten minimal şeylerle ihtiyaçlarınızı karşılamak ve dilediğinizce doğayla dost, doğanın içinde tatilinizi yapmak üzerine.

                Dilerseniz karavanınıza kombi taktırabiliyorsunuz, bagaj kısmına yerleştirilen lpg tüpleri ile sıcak suyunuz dahi olabiliyor. Tamamen zevkinize ve ihtiyaçlarınıza kalmış. Aynı zamanda bu kombi karavana yerleştirilen yerden ısıtma veya kalorifer sistemi ile kış aylarında içeriyi sıcacık yapabiliyor. Karavanlarda ısınma problemini çözen sadece bu kombiler değil, aynı zamanda webasto denilen ve tır-kamyon-otobüs gibi büyük araçlarda içeriyi ısıtmaya yarayan ve motorinle çalışan bir başka sistem de var. Webasto sistemleri de karavanınıza monte edilebiliyor veya üzerinde hazır gelebiliyor. Günlük yaklaşık 1,5 litre motorin kullanarak içeriyi sıcacık yapıyor. Tabi üfleyen bir sistem olduğu için akünüzün enerjisine de ihtiyaç duyuyor bu sistemler.

                Buzdolabına gelince, malum buzdolabı olmadan gıdalarımızı saklama imkanımız yok. Buzdolabı olarak karavanlar için üretilmiş özel buzdolapları var. Şehir şebekesi ile çalışan bildiğimiz buzdolaplarını maalesef karavanda kullanamıyoruz, yüksek akım çektikleri için 12 volt ile bunlar çalışmıyor. Yerli firmaların dahi ürettiği 12 volt ile çalışan ofis ve araç dolapları çeşitleri var, ya bunlardan tercih edilebiliyor ya da lpg sistemi ile evet bildiğimiz araç lpgsi gibi mutfak tüpleri gibi tüple çalışan buzdolapları var. Bu dolaplar aynı zamanda 12 voltla veya şehir elektriğine bağlarsanız şebeke elektriği ile veya lpg ile 3 lü şekilde çalışabiliyor, dilediğiniz ayarda kullanabiliyorsunuz. Tabi bu dolapların fiyatları ise oldukça yüksek. Biz karavanımızda 12 voltluk karavan için üretilmiş yerli büro buzdolabını tercih ettik. Oldukça güzel işlev görüyor, memnun kaldık.

                Tuvalet konusunda gelince, en çok merak edilen de her zaman tuvaletler olmuştur. Küçücük ortamda nasıl olabilir, atık su nereye gidiyor nasıl boşaltılıyor diye. Karavanlarda kullanılan marin yani yatçılıkta da kullanılan öğütücü tuvaletler, portatif tip denilen alt kısmındaki haznesinde atığı biriktiren tuvaletler veya kasetli denilen bir depoya atığı hapseden tuvaletler kullanılıyor. Koku veya hijyen için ise özel kimyasallar üretilmiş, atık deposuna bundan belirli ölçülerde dökerek koku yapmasını engelliyor, hijyen sağlamış oluyorsunuz. Bu tuvalet sistemlerinin tamamında tabi su deposu ile bağlantıyla veya üst haznesine manuel doldurarak su da kullanabiliyorsunuz.

                Her ne kadar doğayla iç içe kendi başıma tatil yaparım diye düşünülse de gerek güvenlik problemleri gerekse de tuvalet ihtiyacı vb sebeplerle bizler karavan kamplarına giderek orada konaklamayı her zaman tercih ediyoruz. İlimize oldukça yakın olan Fethiye, Marmaris, Kuşadası Gümüldür gibi sahil bölgelerinde çok güzel denize sıfır, ağaçların altında eviniz konforunda tatil yapabileceğiniz çok güzel karavan kampları mevcut. Hatta bu karavan kamplarının bir derneği dahi olduğunu yeni öğrendik.

                Karavancılık henüz ülkemizde yeni yeni tanınmaya başladı aslında, girişimciler her geçen gün yeni konseptlerde yeni karavan kampları oluşturmaya başladı. Karavan kamplarında tatil keyfi şimdiye kadar yaşadığınız en güzel deneyim olabilir. Yemyeşil çam ağaçlarının altında karavanınızda huzurla uyuyabilir, tuvalet ve duş ihtiyacınızı karavanınızı hiç kullanmadan bu tesislerden sağlayabilir, birçoğunun market restoran cafe gibi hizmetleriyle ihtiyaçlarınızı da kolaylıkla temin edebilirsiniz. Hem kendinize ait ikinci evinizde kendi yatağınızda uyumanın keyfini yaşayabilir, hem de kuş sesleriyle uyandığınız günün sabahında müthiş bir enerjiyle tatilinizi yapabilirsiniz. Hatta bizim gibi katlanır bisiklet türü taşınabilir bisikletleriniz varsa sahil kenarında bisiklete binebilir, ormanın kokusunu içinize çekebilir, karavanınızda kendi ellerinizle yaptığınız kahvenizi yudumlayarak tatilinize keyif katabilirsiniz. Bu arada unutmadan, ateş ve mangal yakmanın serbest olduğu bir kamp veya bölgeye giderseniz ister kamp ateşi yakın ister mangalınızı yakın. Birçoğu denize sıfır veya çok yakın olan bu karavan kamplarına gelin beraber gidelim.

Yaşadığım deneyimlerle sizlere karavan ve karavan deneyimi hakkında bildiğim kadarıyla bilgimi aktarmaya çalıştım. İster motokaravan olsun ister çekme karavan, bu tatili eminim en çok biz eczacılar hak ediyoruz. Buyrun karavan tatiline…

Karavan link: https://youtu.be/DnaI7YqYkpI